Kuzu kebabı, insanların yerleşik düzene geçtikleri ve ateşi buldukları zamandan bugüne kadar yapılan ve yenilen bir yemektir. İlk fırınlar icat edilip tandırlar kurulmuş, hayvancılık geliştirilerek koyun, kuzu ve keçi yetiştirilmiş ve hem geçim kaynağı hem de besin kaynağı olarak kullanılmıştır. Geçmişten günümüze kuzu kebabı çeşitleri artırılarak tüketilmektedir. Kuzu etinin yumuşak oluşu ve dana etinin de daha kolay hazmedildiği için tercih edilmektedir. Türkiye, kebap yönünden oldukça zengin bir ülkedir ve kuzu kebabının da çeşitli türleri bulunmaktadır.

Kuşbaşı olarak doğradığımız kuzu etlerini ve dana iç yağını derin bir kaba alıp içine limon suyu, zeytinyağı, tarçın, kıyılmış maydanoz ve ezilmiş sarımsağı, pul biberi, tuz ve karabiberi ekleyip karıştırıyoruz. Oda sıcaklığında 4 saat bekletiyoruz. Beklettiğimiz etleri delikli bir kaba alıp suyunun alta geçmesini sağlıyoruz. Daha sonra bir iki kuzu eti, bir iç yağı şeklinde şişlere diziyoruz. Alüminyum folyo ile sardığımız ızgaraya şişleri dizip 15 dakika pişiriyoruz.

İsteğimize göre etleri şişten çıkarıp pirinç veya bulgur pilavının üstünde servis yapabiliriz.

Yağ ve kekiği bir kapta karıştırıp eti bu sosa buluyoruz ve bir gece bekletiyoruz. Beklettiğimiz etleri düdüklü tencereye koyup suyu ekliyoruz. Düdüklü tencerenin buharı çıktıktan sonra kısık ateşte bir buçuk saat pişiriyoruz. Düdüklü tencerenin buharı çıktıktan sonra kapağını açıp, biraz yağ koyduğumuz teflon tavada etlerimizi üstü kızarana kadar pişiriyoruz. Evde kolayca yaptığımız tandır kebabını isteğe göre pilavla ya da közlenmiş sebzelerle birlikte servis ediyoruz.

Afiyet olsun.